Bulut teknolojisi son yıllarda sıkça duyduğumuz bir kavram. Tüm sektörlerde olduğu gibi sivil toplum alanında da gittikçe artan sayıda dernek, vakıf ve STK, bulut platformlarının sağladığı kolaylıklar nedeniyle bu sistemlere geçiş yapıyor ancak yine de geleneksel, çok daha fazla enerji ve zaman gerektiren yöntemlerle işleyişlerini devam ettiren birçok kurum bulunuyor.
Eğer siz de bulut teknolojisi karşısında birtakım tereddütleri olan kurumlardansanız, gelin elde edebileceğiniz avantajlara yakından bakalım.
Bulut teknolojisinin dernek, vakıf ve STK’lara sağladığı avantajlar
Üyelik bazlı kurumlar, özellikle de idari işlerin de gönüllüler tarafından yürütüldüğü küçük oluşumlar için bulut teknolojisi uygulamalarının birçok avantajı bulunuyor.
Etkin veri tabanı yönetimi : Sabit yazılımlar kullandığınızda veri tabanınızın güncelliğini sağlamak yoğun çaba isteyen başlı başına bir iştir. Çalışanlarınız, yönetim kurulu üyeleriniz ya da gönüllüleriniz üye veri tabanınızı ofis dışında görüntülemek ya da güncellemek istediklerinde, verilerin gizliliğini ve doğruluğunu tehlikeye sokacak şekilde Excel dosyalarını taşımak zorunda kalabilirler. Oysaki tüm veri ve dosyalar online olarak depolandığında, zamana ve mekana bağlı olmadan kolayca güncellenebilirler. Bu da üye listelerinin farklı bilgisayarlar, klasörlerde kopyalanması; mail yoluyla ya da taşınabilir belleklerle taşınması ihtiyacını ortadan kaldırır.
Zaman kazanma : Bulut teknolojisi sayesinde, üye verilerinin güncelliğini sağlamaktan sorumlu çalışanınız yerine bizzat üyeleriniz, üyelik ve iletişim verilerini güncelleyebilirler. Dahası çalışan ve gönüllüleriniz internet sitesini ve etkinlik kayıtlarını uzaktan (örneğin etkinlik alanından) yönetebilirler.
Etkili ekip çalışması: Bulut teknolojisi farklı birimler arasındaki iş birliğini güçlendirerek etkili bir ekip çalışmasına imkan verir. Mekana bağlı olmaksızın tüm çalışanlar tek bir dosya üzerinde çalışabilir, yorum yapabilirler. Hızlı geri bildirimler sonucunda fikir birliği çok daha hızlı bir şekilde sağlanıp yol katedilebilir.
Çevreye duyarlı işleyiş : Dosyalara her zaman ve her yerden ulaşabiliyorken dokümanların yazdırılmasına gerek kalmaz. İşte size doğayı korumak adına atabileceğiniz küçük dev bir adım.
Bulut teknolojisi uygulamalarının bu görünür avantajlarına karşın verilerin gizliliği ve güvenliğin sağlanması konusundaki birtakım kaygılar, bu sistemlere geçisin önünde engel oluşturabiliyor.
Bulut teknolojisi uygulamalarını ilk benimseyenler arasında yer almak çok da korkulacak bir durum değil aslında çünkü hâlihazırda kullandığımız programların bir kısmı zaten bu sisteme dayanıyor. Yaygın olarak kullanılan Gmail, Yahoo mail ya da Google Docs gibi hizmetler bulut uygulamalarının en yaygın örnekleri.
Bazı kullanıcılar belgelerinin kendi sabit diskleri yerine uzaktaki sunucular tarafından depolanıyor oluşunu çok da güvenilir bulmuyor. Fakat uzmanlar bulut teknolojisi uygulamalarının, aldıkları önlemler ve güvenlik politikalarıyla, verilerin güvenliğini sağlamada bu kullanıcılardan çok daha iyi olduklarını düşünüyor. Bulutta depolanan verilere izinsiz erişimin mümkün olup olmadığı konusunda ise verilere erişimin ancak kişisel şifreler yoluyla ya da yine şifreli sosyal ağlar ya da mail hesapları üzerinden mümkün olduğuna dikkat çekiliyor.
Verilerin güvenliği açısından yedekleme de önemli bir sorun. Birçok kurum geleneksel yöntemlerle verilerinin sağlıklı bir şekilde yedeklenmesinde sorun yaşayabiliyor. Bulut teknolojisi uygulamaları ise veri yedekleme sunucuları yardımıyla bu sorunun üstesinden geliyor.
Dernek, Vakıf ve STK’lar için geliştirilmiş bir bulut platformu olan Raklet ile kurumunuzun için yukarıda saydığımız tüm avantajları zahmetsizce işleyişinize dahil edebilirsiniz.
